Geçmişten Günümüze Alevî-Bektaşî Kültürü

Editör: Ahmet Yaşar OCAK

Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara, 2009,

Kültür Eserleri Dizisi, 1. bs.,

448 s., rnk., res., 31 cm. Fiyatı: 60 YTL.

Sahip olduğumuz kültürel ve tarihî birikimi geçmişten günümüze ve zenginleştirerek geleceğe aktarmayı amaçlayan bir yayın politikası izleyen Kültür ve Turizm Bakanlığı,  2009 yılında, editörlüğünü Prof. Dr. Ahmet Yaşar Ocak’ın yaptığı ve 13. yüzyılın ünlü Türk düşünürü Hacı Bektaş-ı Velî’nin doğumunun 800. yıl dönümünü olması vesilesiyle hazırlanan “Geçmişten Günümüze Alevî-Bektaşî Kültürü” adlı eseri her kesimden okuyucusuyla buluşturmuştur.

Diğer pek çok unsurlar gibi kültürel kimliğimizin önemli bir parçası ve ülkemizin sosyal, kültürel ve tarihî yapısının temel bir unsuru olan Alevi-Bektaşi inancı da kültürel zenginliğimizde önemli bir yere sahip olagelmiştir. Kökleri Orta Asya’ya, İslamiyet’ten önceki devirlere kadar uzanan ve Türk halkının derin doğasından kaynaklanan Alevi-Bektaşi inancı, günümüze gelinceye kadar pek çok değişik kökenden öğeleri bünyesinde barındıran, birçok inanç, ritüel ve öğretilerin birleşmesinden meydana gelen dinsel ve kültürel bir oluşum olarak tanımlanmaktadır.

“Yetmiş iki milletin hepsine aynı nazarla bakma” ilkesiyle insanlığın huzur ve barışına sonsuza kadar katkı sağlayacak bir anlayışı bizlere miras bırakan Hacı Bektaş-ı Velî’nin doğumunun 800. yıl dönümü olması vesilesiyle hazırlanan bu esere alanlarında önemli bilgi birikimi ve deneyim sahibi olan kimseler her biri birbirinden değerli makaleleriyle katkıda bulunmuşlardır. Alevî-Bektaşî kimliğinin tanımlanmasından başlayarak bu kimliğin nasıl oluştuğunu ele alan tarihsel sürece, Alevi-Bektaşîlerin toplum içindeki konumları ve devlet ile olan ilişkilerinden Alevî-Bektaşî kurumlarına, Alevî-Bektaşî inanç, ritüel ve bayramlarından bu inanç ve kültürün zamanla oluşturduğu nefes ve müziklere kadar Alevî-Bektaşî kültürünü her yönüyle ve sade bir dille okuyucuya sunan bu değerli eser, bu inanç ve kültürün tanıtılmasına, önyargıların ve bilinçsizliğin giderilmesine, günümüzde en çok ihtiyaç duyduğumuz karşılıklı hoşgörü, sevgi ve barış ortamının yaratılmasına katkı sağlamayı amaçlamaktadır.